Yazıma "Tüm umutlarım bende" diyen Terentius'un sözleriyle başlamak istiyorum. Çocukluğumdan beri çizmek benim için duyguları ifade etmenin en renkli ve en sınırsız yoluydu. Lise hayatımda çizime ara vereceğimi düşünsem de aldığım sanat tarihi dersleri ilgimi ve merakımı arttırdı bunun yanında sanatsal aletlerin kullanımını öğrenmemi sağladı. 12. sınıfa geldiğimde aklımda hala kararlaştıramadığım bazı bölümler vardı ve pandemiden dolayı online eğitim sistemi açıkçası hem çalışma düzenimi hem de burs alma ihtimalimi zorlayacak gibi duruyordu. İnternette üniversitelere bakarken gördüğüm Bahçeşehir Üniversitesi yurtdışı imkanları, COOP ile çalışma fırsatları, kampüsü, eğitim kadrosuyla dikkatimi hemen çekti açıkçası. Üniversite hakkında yaptığım detaylı araştırma sonucunda bulduğum Apply BAU sistemi üzerinde yeteneklerim ve yapmak istediğim planlarımdan bahsederek burs alabileceğimi anladığımda çok mutlu oldum. Belirtmek isterim ki bu sistem genellikle yurtdışını eğitim almak için tercih eden öğrencilerin karşılaştığı bir sistemdir ve üniversiteler bu şekilde öğrenci kabul etmektedir, Bahçeşehir Üniversite'sinin bu kadar global bir yaklaşım içerisinde öğrenci seçmesi BAU'nun ayrıcalığını açıkça bizlere göstermektedir. İlk aşamayı geçtikten sonra verilen proje hakkında hep en iyisini yapmak için kaç taslak yaptığımı ben bile hatırlamıyorum fakat bunun bir önemi yoktu çünkü mülakata çağrıldığım haberini bilgisayar ekranında görüntüledikten sonra buna değdiğini anlamıştım bile. Bu bursu kazanmamdaki en büyük nedenlerden biri lisemin bana İtalyan mimarisi, çizim teknikleri hakkında verdiği bilgiler, film kültürüm ve en önemlisi kendime güvenmem olmuştur. YKS sonrasında güzel bir oranda burs kazandığımı öğrendim. BAU'nun sınırsız imkanlarına ve akademik kadrosuna bir kez daha baktıktan sonra iyi ki BAU'luyum! Üniversitem ile birlikte de çok güzel projeler gerçekleştireceğime ve yurtdışında bir gün temsil edeceğime kesinlikle inanıyorum. Teşekkürler BAU ve tabii ki Apply BAU ! :)