Sınav senemde denemelerle boğuşurken geleceğimle ilgili hayal kurmayı, nasıl bir meslek ile hayatıma devam edeceğimi düşünmeyi bırakmış yalnızca netlerime yoğunlaşmıştım. Son ana kadar sayısal öğrencisi olmama rağmen kafamda mühendislik gibi bir meslek bulunmuyordu. İstediğimi bildiğim tek şey bir aşevinde gönüllü bulaşıkçı olarak çalışırken anladığım; insanları mutlu ederek mutlu olduğum gerçeğiydi. Aslında hep hayalim olan hukuk bölümünü okumak istediğime karar verdiğimde ise oldukça geç olması sebebiyle sayısal olarak çalışmaya devam etmiştim. Bu süreçte ApplyBAU ile tanıştım.



ApplyBAU, öğrencileri puan ve netlere göre değil, hayallerine ve girişimciliğine göre değerlendiren bir sistem. Sizi diğer insanlardan farklı kılan özelliklerinize, hayallerinize ve kişisel özelliklerinize fazlasıyla değer veriyor ve tercih ettiğiniz 3 bölümün akademisyenleri ile beraber ApplyBAU komisyonu, sizin için bölümlerin uygunluğunu ölçerek burslandırma sağlıyor.



Gerekli araştırmaları ve hazırlığımı gerçekleştirdikten sonra 2 ay gibi bir süreç içerisinde başvurumu tamamladım. Başvuru sürecimin sonunda mülakata alındım. Mülakatta yöneltilen hayallerim ve yazdıklarım ile ilgili sorular bu sisteme olan inancımı körükledi. Sınavda hem sayısal hem de eşit ağırlık bölümlerinde elimden geleni yaptıktan sonra ApplyBAU sonucumu beklemeye başladım.



Şu anda hukuk bölümünde tam burslu olarak okuyorum. Sınavdan aldığım eşit ağırlık puanım ile Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk bölümünde ücretli kontenjandan yerleşerek üniversite bünyesinde burslandırıldım. Aynı zamanda ApplyBAU’da asistan öğrenci olarak çalışarak benim gibi kendini arayan adaylara yardımcı olmaya çalışıyorum. Geldiğim bu noktada teşekkür etmek ve iyi ki demekten başka bir şey yapmanın anlamsız olacağını düşünüyorum. Teşekkürler BAU, İyi ki ApplyBAU…